Sanal Seksenler,Almanca eTwinning projesi büyük ilgi uyandırdı.
Almanca dersi e Twinning projesi "Sanal Seksenler" ortakları ile ilk toplantısını yapmıştır.
Her şeyin gerçeği yerine sanalının yapılmaya gitgide alışıldığı 21. yüzyıl dünyasında sanal müzeler, sanal sergiler hızla artmaktadır. Günümüzde Pandeminedeniyle dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait bir çok müze sanal olarak gezilebilmektedir. Öyle ki;Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından birkaç yıl önce başlatılan sanal müzeler günden güne sayıları artmaya başlamıştır. Dünyada internet teknolojisinin hızlı gelişimi ve buna bağlı olarak kullanımının da hızla yaygınlaşmasıyla müzecilik kavramı artık günümüzde yerini "sanal müze" kavramına bırakmaya başlamıştır. Günümüzde bilgi teknolojilerinin gelişimine bağlı olarak sanal müzeler de bilgi kaynağı olarak öne çıkmaktadır. İşte bizler de bu fikirden yola çıkarak ülkemizin yakın tarihine ait seksenli yılların kültürel varlık ve zenginliklerine ve de değerlerine dikkat çekmek üzere sanal bir müze kurma fikrine ulaştık.Seksenli yılların Türkiye'sinde çocukların oynadıkları oyunlara, oynadıkları oyuncaklara, dinlenen şarkılara, özel günlerde yazılan kartpostal ve mektuplara, yapılan sohbetlere, evlerdeki eşyalara, alışverişe, tarıma, eğitime, sağlığa dair kısaca seksenli yılların genel özelliklerini içeren kültürel varlık ve değerlerimizi sanal bir müzede sergilemek istiyoruz.
Amacımız; özellikle seksenli yılların kültürel varlıklarının tanıtımını sağlamak, öğrencilerimizin ve gelecek nesillerimizin bilgi ve kültür birikimine katkıda bulunmak, öğrencilerimize kültür varlıklarının korunmasına yönelik bilincin oluşmasını sağlamak olacaktır. Hayatı, yaşayarak kavramak, günümüzde yaygınlaşan eğitim anlayışlarından biridir. Yeni nesillerin geçmişi algılamalarında eski yaşantılara ait eşyalar etkili olmaktadır. Bu proje kapsamında oluşturulacak sanal müze uygulaması ile ülkemizin yakın tarihi olan seksenli yıllara ait kültürel mirasın korunabilmesi, dokümantasyonun yapılması ve sürdürülebilir bir anlayışla gelecek nesillere aktarılmasında bir model oluşturabileceği kanaatine varılmıştır.
